25 Şubat 2007

3 Vakte Kadar

2010 yılında İstanbul'u dünya başkenti yapma gayretindeyiz. İstanbul'u dünyaya tanıtacak yeni bir yüz keşfetmek için düzenlenen afiş yarışması sonuçlandı. İşte seçilen afiş.
Afiş, İstanbul'a ve geleneksel öğelerimize dair çok şey anlattığı için, baktığımda zihnimde doyumsuz bir lezzet bıraktığı için çok anlamlı ve duygusal geldi. Tek dileğim yabancıların da afişten aynı lezzeti alması.

13 Şubat 2007

Kana Bulanmış Zengin Tenler

Berraklık, parlaklık, şeffaflık ve beyazlık pırlantanın değerini belirleyen temel göstergelerdir. Ne kadar masum, temiz ve naif görünüyor değil mi?
Hepinizin soruya farklı yanıtları vardır eminim. Ama cevabı vermeden “Kanlı Elmas”ı mutlaka izleyin. Hayatınıza damga vuracak, bakışınız değişecek, uzun süre etkisinden kurtulamayacaksınız. Tekrar tekrar izlemek isteyeceksiniz her sahneyi, her repliği beyninize daha iyi kazıyabilmek için.

Film çok gerçek. İnsana ızdırap verecek kadar gerçek. Film, elmasın büyülü görünümünün ardındaki tüyler ürpertici geçmişini anlatıyor. Bundan önce en son “Crash” için bu kadar tezahüratlı konuşmuştum. Sonra film Oscar aldı. Bu film de 5 dalda Oscar adayı. Şansı çok yüksek. 2007’de bu kadar mükemmel başka bir film çıkar mı bilmiyorum. Şüpheliyim. Bu işten biraz anlıyorsam film inanılmaz.
Bir elmas insanın hayatını değiştirebilir ya da sona erdirebilir.

7 Şubat 2007

MİM' lendim!


MİM’ lendikleri için bilmediğim yönlerini deşifre etmek göreviyle karşı karşıya kalan diğer blog yazarlarını büyük keyifle takip ederken, bir de baktım ki, sıra bana gelmiş. Sevgili Filiz MİM’ lemiş beni. İşte benim MİM5’ im.



  1. “Senin anlayacağın…” sözünden nefret ederim. Bu sözün altında inceden inceye hissettirilen derin bir aşağılama sezinliyorum.

  2. Asla giymem dediğim bazı şeyler vardır: Leopar desen, pembe, rugan, yarasa kollu bluzlar, vatkalı her şey.

  3. Beni tanıyanlar çok şaşıracak ama, Orhan Gencebay’ ın ayrı bir yeri vardır benim için, çok severim.

  4. Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Kadınlar Günü, Öğretmenler Günü gibi bizim için önceden tayin edilen günleri hiç sevmem. Bu günlerde özel bir şeyler yapmaktan özellikle çekinirim. Görev yerine getiriyormuşum gibi algılanır diye hep korkarım.

  5. Asla “Başın sağ olsun” diyemem. Bu güne kadar hiç diyemedim. Kaybının üstesinden gelmeye çalışan birine bunu yeniden hatırlatmak gibi geliyor. Bu güne kadar bu sözü söyleyemediğim herkesten burada özür dilemiş olayım. Sebebini de bu vesileyle açıklamış olmak içimi rahatlattı.

Gün olur devran döner, MİM’ lenenler MİM’ leyenler olur. Ama geç kalınca böyle olmuyor tabi. Şöyle bir baktım da, MİM’ lenmemiş birilerini bulmakta zorlandım. Çok da araştıramadım. MİM’ lenmek isteyen, beni tanımıyorsunuz, hakkımda bilmeniz gerekenler var diyenler beri gelsin. İsteyeni MİM’ liyorum.



Ya da aklıma gelen bir şey daha var. İkinci kez MİM’ lesem nasıl olur acaba? Bilinmeyen 5 şey daha açıklanır böylece. Kararsız kaldım.
Şimdilik kimseyi MİM’ lemiyorum, isteyen olursa haber versin, seve seve derhal MİM’ lerim.