8 Mayıs 2007

İstanbul'lu Çocuklara Masallar

Masal vakti geldi.
Nazlı Eda Noyan’ın yaklaşık 1,5 senelik bir çalışmanın sonucu olarak oluşturduğu “İstanbullu Çocuklara Masallar” sergisi dijital ortama taşınarak müdehale edilmiş desen, illustrasyon, fotoğraf ve tipografik elemanların biraraya getirildiği kolajlardan oluşan bir sergi sunuyor.

Noyan sergi hakkında “İstanbullu Çocuklara Masallar” yaşadığım kent olan İstanbul’a ve günlük yaşamın rasyonel dayatmaları, sistemi, yoğunluğu ve yorgunluğuna romantik bir tepki olarak doğdu. İstanbul’u görmek istediğim ya da ara ara parçalarını yakalayabildiğim masalsı ve gerçeküstü şekliyle temsil etmek ve 12 ay boyunca hissettiklerimi görselleştirmekti niyetim” diyor.

İstanbullu Çocuklara Masallar 17 Mayıs - 17 Haziran tarihleri arasında görülebilir.
Crowne Plaza : Sahil Yolu, 34710 Ataköy - İSTANBUL
Tel: 0 212 560 81 00 www.crowneplaza.com/istanbul

3 Mayıs 2007

Fikrini Parçalara Ayır; Zira Küçük Olan Güzeldir!

Geçen gün e-postalarımı kontrol edip, içlerinden okunabilecek olanları ayıklamaya çalışıyordum. Bu tür durumlarda silinecek ve okunacak e-postaları seçmede iki temel kriter kullanırım. Eğer başlığı ilgimi çekmeyen çok uzun bir metin ise gelen kutuma düşen, okunma ihtimali doğrudan azalır. Muhtemelen bu e-posta vaktimin olduğu bir zaman okunmak üzere bekletirim. Ancak aradan birkaç gün geçip hala okunmayınca, her kontrol edişte aynı postayı görmek sıkar ve çok büyük bir ihtimalle birkaç gün içinde silerim.

Bir de, hani şu başında uzun süre insanı oyalayıp sonunda bunu bilmem kaç kişiye gönderin bakın görün neler oluyor, yollamazsanız acayip felaketler olur vs. diyerek zincir mesajlar yaratan anlamsız ve gönderildiği kişileri de gereksiz yere sıkıntıya sokan mesajlar var. Bunlardan nefret ederim. Bir de spam lerden…

Neyse bunu uzatmaya niyetli değilim aslında. Sadede geleyim. Geçen gün bir arkadaşımdan, hayran kaldığım bir tasarımın tanıtım postasını aldım. Toplu halde iken evin bir köşesine sığan harika bir aksesuar, açık halde ise harika bir oturma takımı.
Bunu görünce tasarımın asi bir yanı olduğunu bir kez daha fark ettim. Mevcut oturma gruplarının ev içinde kapladığı alana itiraz edilmiş ve çok daha fonksiyonel, şık, estetik ve kullanışlı bir oturma grubu tasarlanmış. Gel de hayran olma bu hayal gücüne!

Dünden bu yana ise sevgili arkadaşım Onur’un hayal gücü ile ortaya çıkan ve şimdilerde “Fikir Ayracı” adını alan bir kitap ayracını inceliyorum. Fikir Ayracı’nın ortaya çıkış amacı birçoğumuzun kitap okurken yaşadığı ortak sıkıntı: kalınan yeri belirlemek. Tasarımı ise çok estetik ve kullanışlı görünüyor. Aynı asi tutum burada da kendini gösteriyor. Mevcut kitap ayraçlarının veri sağlama yetersizliğine itiraz edilmiş ve çok daha fonksiyonel, şık, estetik ve kullanışlı bir oturma grubu tasarlanmış. Ama yine de, Onur’un göndereceği numuneyi inceledikten sonra eleştiri hakkım saklı kalsın. Bu kadar kayıtsız şartsız bir “şakşakçı” olmayayım. Fikir Ayracı’nın tescilli olduğundan haberdarım ancak bana göre, ayracın bir tasarım yönü de bulunmakta. Üst yüzeyi öyle bir tasarlanmış ki, görüntü bakımından sıradan ayraçlardan farklılaşmış. Tasarımındaki bu yenilikçi stil ise ürünün faydalı olmasını sağlamıştır. Bu sebeple “Fikir Ayracı” nın tasarım tescili ile korunmasının da son derece önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum.